Son 21 yılın en düşük seyrinde ilerleyen petrol fiyatları tüm dünyanın olduğu gibi Muğla’nın ve Milas’ın da gündeminde yer tutuyor. Çünkü petrol fiyatları bütün tüketim mallarının fiyatlarına dolayısıyla cebimize yansıyor. Hal böyle olunca konuyu MSKÜ Öğretim Üyesi Osman Emre Arlı’ya sorduk. Arlı’nın sorularımıza verdiği yanıtlar haberimizin detayında yer alıyor.
Sayın Arlı, “üretim artıyor stoklar doluyor” biz bu durumu nasıl okumalıyız?
Petrol piyasalarında en çok referans alınan 3 tür petrolden bahsetmek mümkündür. Bu petrol türleri; Kuzey Denizi Petrolü (BRENT), Batı Teksas Petrolü (WTI) ve Umman Petrolüdür. Türkiye’nin de alıcısı konumunda olduğu Brent petrol en fazla vadeli alım-satım sözleşmesine konu olan petrol olarak gösterilmektedir. Son günlerde bu bahsedilen petrol türü fiyatlarında tarihi düşüşler yaşanmaktadır. Bu sert fiyat düşüşleri öyle bir boyuta gelmiştir ki New York Ticaret Borsasında (NYMEX) işlem gören Batı Teksas Petrolü (WTI) mayıs ayı vadeli sözleşme fiyatları, sözleşme vadesi dolmadan bir gün önce, 20 Nisan Pazartesi günü -37,63$’ı gördü. Bunun nedeni sözleşme sahiplerinin depolama zorlukları nedeniyle sözleşmelerini nakit uzlaşı ile kapatmak istemeleridir. Üreticiler sözleşme sahibi alıcılara fiziki teslimi gerçekleştirebilmek için depolama ve nakliye ücreti ödeyebilecekleri öngörülmektedir. Kuzey Denizi Petrolü olarak bilinen Brent petrol vadeli fiyatları bu yılın başında 66$ seviyesinde fiyatlanırken bugünlerde 20-25$ seviyelerinde değişkenlik göstermektedir.
Peki bu süreç nasıl gelişti? Son aylarda petrol piyasasında yaşanan bu fiyat düşüşlerinin sebebi nedir?
Amerika Birleşik Devletleri’nin son yıllarda “Stratejik Petrol Rezervlerini” kullanıma açması, yeni petrol kuyularının açılması ve 2019 Kasım ayından bu yana petrol üretiminin rekor seviyelere ulaşılması şüphesiz petrol fiyatlarının aşağı yönlü hareketine neden olmuştur. 01 Nisan 2020 itibariyle ABD ham petrol stokları 13,834 Milyon varile ulaşmış ve stoklar artmaya devam etmektedir. Yine bu yılın başlarında Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ile Rusya arasında petrol arzı konusunda yaşanan gerginlik, her iki cephede de petrol üretimini arttırma kararı ile sonuçlanmıştır. Son aylarda yaşanan bu gelişmeler dünyada petrol arzının artmasına neden olmuştur.
2019 Aralık ayında Çin Halk Cumhuriyeti’nde ilk korona virüs vakasının görülmesiyle Çin Hükümeti ocak ayından itibaren bir dizi tedbirler almaya başlamıştır. Alınan tedbirler sanayi üretimini olumsuz yönde etkilemeye başlamış, bu da petrole olan talepte daralmaya neden olmuştur. Ocak sonunda başta Avrupa Ülkeleri olmak üzere virüsün etkisi birçok ülkede görülmeye başlamıştır. Başta sanayi üretimi olmak üzere ekonomideki birçok sektör Covid-19’dan etkilenmektedir. Dünya ekonomisinde yaşanan bu daralma petrole olan talebi oldukça azaltmıştır. Petrolün arz yönünde son aylarda yaşanan rekor üretim artışları ile birlikte, talep yönünde Covid-19 salgını ile beraber yaşanan düşüş petrol fiyatlarında rekor seviyede düşüşlere sebep olmaktadır. Önümüzdeki günlerde yine bu fiyatların düşebileceği tahmin edilmektedir. Burada takip edilecek fiyatlar haziran vadeli petrol sözleşmeleri olacaktır.
Ülkemize Yansıması Nasıl Olur?
Yukarıda bahsettiğim petrol fiyatları vadeli sözleşme (gelecekteki) fiyatlarıyla ilgilidir. Vadeli sözleşmeler diğer bir adıyla türev ürünlerin fiyatları ile spot fiyatları (bugünkü) karıştırmamak gerekir. Vadeli piyasada yapılan işlem; belirli bir tarihten önce döviz, kıymetli maden, emtia (petrol de olabilir) ya da finansal bir yatırım aracının bugünden, belirli bir fiyat üzerinden alınıp satılması işlemidir. Spot piyasada ise belirtilen ürünlerin anında fiziki teslim prensibi ile alınıp satılmasından bahsedebiliriz. Dolayısı ile vadeli fiyat ile spot fiyat arasında fark olacaktır. Günümüzde yaşanan petrol fiyatlarındaki negatif yönlü hareketler, vadeli piyasalarda yaşanmaktadır. Petrolün vadeli piyasalardaki aşağı yönlü hareketi şüphesiz spot piyasada da etkisini göstermektedir. Bu da benzin, motorinin ve doğal gaz fiyatlarını aşağı yönde etkileyeceği yönündedir. Bilindiği gibi 22 Nisan tarihinde Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası tarafından benzinde 31 Krş. Motorinde 41 Krş. indirime gidildiğini açıkladı. Petrol üretimi aynı seviyede devam eder ve virüs salgını nedeniyle petrole olan talep azalma yönünde seyrederse petrolün perakende fiyatlarına aşağı yönlü yansıması devam edecek gibi görünüyor.
Uzun vadede petrol fiyatlarındaki bu düşüş Türkiye’nin petrol ve gaz ithalatına bağlı enerji maliyetlerini aşağı çekeceği açıktır. Dolaylı olarak bu durum ürün ve hizmetlerin maliyetinde düşüşlere neden olacağı beklenmektedir. Tabii talepteki temel düşüşün salgınla ilişkisi olduğunu unutmamak gerekir. Bununla beraber petrol fiyatlarındaki uzun vadeli düşüşler enerji sektöründe faaliyet gösteren firmaların karlılıklarında da bir takım azalmalara ya da düzeltmelere neden olacaktır. Karlılıklardaki azalışlar şirketlerin piyasa değerlerinde de düşüşe neden olabilir. Ancak borsa yatırımcısı için bu durum düşük fiyattan tepki alımları ile sonuçlanabilir. Cari açığın en önemli nedenlerinden biri petrole dayalı enerji maliyetleridir. Petrol fiyatlarındaki düşüşün Türkiye'de cari açık ve enflasyon üzerinde olumlu katkısı olacağı düşünülmektedir. Cari açık ve enflasyondaki iyileşmelerin bazı sektörlere olumlu yansıyacağı tahmin ediliyor. Bu sektörlerin başında bankacılık, havayolu, konut ve turizm olmak üzere ulaştırma, iletişim, otomotiv sektörleri gelmektedir. Cam ve çimento gibi yoğun enerji kullanan sektörlerin petrol fiyatlarında yaşanan düşüşten olumlu etkilenmesi de kaçınılmazdır. Sonuç olarak diğer değişkenler hariç maliyetlerdeki düşüşlerin ürünlerin satış fiyatına olumlu yansıması beklenmektedir. Ancak fiyatların tek başına maliyetlere dayanılarak belirlenmediğini de söylemek gerekir.
(Röportaj için verilen cevaplar açısından bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değerlendirilmemelidir)
Özel Haber /Milas Medya / Canan Baykız